DİĞER
“Popüler tarihî roman furyasından ulusal akıma ait bir roman olan Müfide Ferit Tek’in Pervaneler’ine, ikonoklastik dönemde hüküm sürmüş İrene’nin Selim İleri tarafından yazılan otobiyografik anlatısı Hepsi Alev’den yine ikonoklastik periyotta iki Bizanslı keşişin varoluşsal ve toplumsal sorgulamalarını içeren Bilge Karasu’nun Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı’na ve Lale Müldür’ün yarı otobiyografik fantezisi Bizansiyya’ya...”
"Bunca kapsamlı tartışmayı son derece iyi serimleyen ve kuramsal bağlantılarını anlaşılır, akıcı bir dilde anlatan Alev Özkazanç’ın diğer kitapları/çalışmaları gibi ufuk açıcı bir metin Bir Musibet…"
Kayıplar ve Uzayda Doğan İlk Bebeğe, eğer her şey yolunda gitseydi, Nisan’da, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılmasına denk gelecek olan Nisan ayında, izleyici ile buluşacaktı
Biz, 80’lerin niçin özlenecek bir tarafı olmadığını, kimin zalim kimin kurban olduğunu hemen ele vermeyen, alegorik bir öyküyle hatırlatıyor
OHAL'de Hayat, bir hatırlama ve hatırlatma kitabı. Zorla ya da şerle yokluğa mahkûm edilenlerin “hâlâ varız ve buradayız” deme yordamı, gücünü sözünden alanlardan sarkıtılan bir selam nidâsı
Nina Auerbach'ın dediği gibi, "Her çağ kendi ihtiyaç duyduğu vampiri benimser." Bu yüzyılın vampiri, şüphesiz insan toplumuna entegre olmanın yollarını arayan bir vampir...
Yolun Sonundaki Ev'i nasıl okuyacağınız size kalmış. Ülkesinin tarihinden ve talihinden kaçamayan bir yazarın, bir tür itiraf ve hatırlama mersiyesi olarak da görebilirsiniz...
1975-76 yılları. Üsküdar’ın mandıralardan, domates, biber tarlaları ve çayır çimenden ibaret dış çeperini oluşturan, şimdinin finans merkezi Ataşehir’in rüyada görülse hayra yorulmayacak kadar uzak olduğu zamanlar...
Dali’nin “uyuşturucu benim” demesi gibi, külliyatının esas kaynağı, Jodorowsky’nin ta kendisidir...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık